Teknik iflas olarak adlandırılan durum sermaye şirketlerinin ortaklarını, müşterilerini ve üst düzey yöneticilerini ilgilendiren önemli konulardan biridir.

“Teknik iflas, genellikle bir işletmenin mali açıdan iflasa doğru gittiği ancak operasyonlarını sürdürme veya borçlarını yeniden yapılandırma imkanına sahip olduğu bir durumu ifade eder. Bu durumda işletme, mali sıkıntıları aşmak ve iflastan kaçınmak için çeşitli stratejiler ve önlemler alır. Bu önlemler arasında borçların yeniden yapılandırılması, işletme maliyetlerinin azaltılması, varlıkların satılması veya işletme modelinin yeniden yapılandırılması gibi adımlar bulunabilir. Teknik iflas, iflasın kaçınılmaz olmadığını ve işletmenin operasyonlarını sürdürme şansının olduğunu gösterir, ancak bu süreçte alınan kararlar ve uygulanan stratejiler işletmenin geleceğini belirleyebilir.”

Çünkü zarar sebebiyle sermayenin kısmen veya tamamen kaybedilmesinin şirketin iflasına kadar giden çok ağır sonuçları var.

Türk Ticaret Kanunu (TTK) madde 376’ya göre;

Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu derhâl genel kurulu toplantıya çağırmak ve uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunmak zorunda. Bu iyileştirici önlemler; sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi vs. olabilir. Genel kurul, sunulan iyileştirici önlemleri aynen kabul edebileceği gibi değiştirerek de kabul edebilir ya da sunulan önlemler dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir